Ev 8. Sayı Dava Adamı İçin İmkansız Diye Bir Şey Yoktur

Dava Adamı İçin İmkansız Diye Bir Şey Yoktur

Tarafından Ali Osman TÜRKMEN

“Allah, insanı arzın halifesi, ıslah edicisi, düzelticisi, düzenleyicisi kılmıştır. Vazifemiz; yeryüzünü ıslah etmek, zürriyeti korumak, alt üst olan her şeyi düzeltmektir.” Aykut EDİBALİ

Dava adamı, yalan söyleyen, verdiği sözde durmayan, milletin verdiği emanetlere sahip çıkmayan, emanetlere ihanet eden; işleri ehline vermeyen, haklı, haksız ayıt etmeyen; adil, dürüst ve samimi olmayan, kendi halkını aldatan kişilere ülkesinin yönetimini teslim etmez, edemez! Ülkesine, milletine ve devletine sahip çıkar!

                                                                                             
Dava adamı sınırsız bir iman, sarsılmaz ve yenilmez bir iradeye sahiptir! Dava; ulaşılması gereken yüce bir hedeftir. Dava, asırlar sürse bile o kutsal hedeften asla vazgeçmemektir. Dava idealdir! Dava, insanın ömrünü, inandığı Hak dava uğruna vakfetmesidir! Dava Muhteşem Türkiye’yi kurmak, Türk milletinin varlık bekasını korumak, yeryüzüne Hakk’ın hâkimiyet sancağını dikmektir!

Vatanı, milleti, dini, devleti ve bayrağı için kendini feda edecek kadar sevenler, saygı duyanlar, koruyanlar, dava adamları! Sonu mutlaka zaferle bitecek şanlı seferin mübarek yolcuları, dava adamları için görev belli! Rahmetli Bilge Lider Edibali diyor ki: “Allah, insanı arzın halifesi, ıslah edicisi, düzelticisi, düzenleyicisi kılmıştır. Vazifemiz; yeryüzünü ıslah etmek, zürriyeti korumak, alt üst olan her şeyi düzeltmektir.”

“İlahi nizamı koruyup, adaleti cihanın dört bir yanına yayacağız. Gücünüz yetmez, diyenlere inancımız yeter, diyeceğiz.” (Cuma Nacar, Millet Partisi Genel Başkanı)

Dava Adamı Kimdir? Dava Adamının Vasıfları Nelerdir?
Dava adamı, imkânsızı başarmak için yola çıkan yenilmez adamdır. O bilir ki, “ Zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Bir zorluk iki kolaylığı yenemez.” Sabır beklemek değil mücadele etmektir! Mücadele imkân değil, bir iman meselesidir! İman varsa, imkân da vardır! Önümüzde bir zorluk mu var? Hayır! Hiçbir engel, hiç bir zorluk yok! En güçlü iradeye teslim olan ve başaracağına inanan insanlar, yeryüzünde tek başlarına kalsalar bile, düşmanın çokluğu, gücü ve imkânları onlar için bir anlam ifade etmez. Onlar her türlü zorluğu, engeli ve güçlüğü aşarak Allah’ın yardımı ile mutlaka zafere ulaşırlar. “Allah’ın iradesine tabi olanların iradesini yıkabilecek hiçbir güç yoktur.”

“Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım; aç milleti doyurdum, çıplak halkı giydirdim. Tanrı irade ettiği için milletimi dirilttim.” (Bilge Kağan)

Antakya’da Akdeniz’e ulaşan Melikşah, atını denize sürüp kılıcını üç defa dalgalara çarpmış, Allah’a şükretmişti. O, dünyayı fethetmeye kararlıydı. “Âlemin sultanı ve dünya padişahı” Sultan Sancar ise, “Allah, bu dünyayı bizim tarafımıza tevdi ve emanet etmiştir. Bütün hükümdarlar ve emirler bizim memurlarımızdır.” diyordu…

Doğu’nun ve Batı’nın İmparatoru, çağ açıp çağ kapatan 21 yaşındaki Sultan Mehmed İstanbul’u fethetmek için gemileri bir gece içinde karadan yürütüp Haliç’e indirmek istediği fikrini açıklar. Derler ki, “Bu imkânsız bir iş, yapılamaz!” Sultan Mehmed’in verdiği cevap hala kulaklarda çınlıyor: “İmkânın sınırlarını görmek için, imkânsızı denemek lazım!”

Dava Adamlarının Lideri, Kılavuzu Hz. Muhammed(sav)
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s ); dava adamlarının şaşmaz ışığı, rehberidir. O, siyasi ve askeri stratejist, din, devlet, iktisat, ekonomi, ilim-eğitim-kültür, sosyal ve toplumsal, psikoloji ve ailevi sahalardaki problemleri açık ve net bir şekilde çözüme kavuşturan, eşsiz bir dava lideridir. O yaptığı mücadele metodu ve korkusuzluğu ile takip edilmesi gereken tek rehberdir. Fatih Sultan Mehmet Han diyor ki: “Zaferin sırrı Hz. Muhammed’in (s.a.v) izini takip etmektir.”

Mekkeli Müşrikler davasından vazgeçmesi için Allah Resul’ünün amcası Ebu Talib’i aracı olarak kullanıyorlardı. Bazı teklifler şöyleydi: “Sen ortaya attığın bu mesele ile şayet mal ve servet elde etmek gayesinde isen, mallarımızdan sana hisse ayıralım, hepimizin en zengini olasın. Eğer kadın istesen Mekke’nin en güzel kadınlarını sana verelim. Eğer, bir şeref peşinde isen, seni kendimize reis yapalım.” Amcası Ebu Talip aracılığı ile gönderdiği cevap çok müthiş!.. “Bunu bilesin ki, ey amca! Güneş’i sağ elime, Ay’ı da sol elime verseler, ben yine bu dinden, bu tebliğden vazgeçmem. Ya Allah, bu dini hâkim kılar yahut ben bu uğurda canımı veririm.”

Müşriklerin güneş ve ayı getirmeleri ne kadar imkânsız ise Hz. Peygamberin davasından vazgeçmesi de o kadar imkânsızdı! O sınırsız bir iman, inanç ve yıkılmaz, sarsılmaz bir iradeye sahipti! Hz. Ebu Eyyub El-Ensari’nin (r.a.) 93 yaşında İstanbul surlarına kadar deve sırtında gelip şehit olmasının tek izahı bu iman ve bu davadır!

İrlandalı dramatist, sosyalist düşünür ve 20.yüzyılın önde gelen tiyatro yazarlarından George Bernard Shaw şöyle diyor: “ İnsanlığın sorunlarının üst üste yığılarak neredeyse çözülmez hal aldığı günümüzde Hz. Muhammed’e her zamankinden daha fazla muhtacız. Eğer O aramızda olsaydı, bütün bunları oturup bir fincan kahve içme rahatlığı ile çözerdi. Ben bu hayret uyandırıcı insanın hayatını inceledim. Benim görüşüme göre onu insanlığın kurtarıcısı olarak tanımamız lâzımdır. İnsan büyüklüğü, hangi ölçüyle ölçülürse ölçülsün acaba ondan daha büyük bir insan bulunur mu?”

Meşhur İngiliz düşünür Thomas Carlyle şöyle diyor: “Kral ve vezirler gibi azamet ve debdebe perdeleriyle gizlenmiş değildi. Kendi hırkasını kendi yamalar, kendi ayakkabısını kendi tamir ederdi. Harbe gider, ashabı ile istişare eder, emirlerini onlarla beraber verirdi. Nasıl bir insan olduğunu her yönü ile kavminin bilmesi için böyle yaptı. Ona artık, siz ne isterseniz öyle deyiniz. Dünyada taç ve ihtişam sahibi hiçbir imparatora, yamalı bir hırka içindeki bu insan kadar hürmet ve itaat edilmemiştir. 23 yıllık dünya imtihanı, gerçek bir kahraman için lüzumlu bütün unsurları taşımaktadır. İnsanlar her şeyden daha fazla Muhammed’e kulak vermelidir. Diğer bütün sözler, onun karşısında boş sözlerdir.”

Alman Şair ve Yazar Johann Goethe şöyle diyor: “ Hiç kimse Hz. Muhammed’in prensiplerinden daha ileri bir adım atamaz. Avrupa’ya nasip olan bütün başarılara rağmen, bizim bütün kanunlarımız İslâm medeniyetine bakarak çok eksiktir. Biz Avrupa milletleri, büyük medenî imkânlarımıza rağmen, Hz. Muhammed’in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız.”

Bir Millet Istırap İçinde İnlerken…
“Davamız Türk Milletinin varlık ve beka davasıdır” diyenler. Muhteşem Türkiye’nin yiğit evlatları! Dünyanın göz kamaştırıcı, aldatıcı şan, şöhret, mevki, makam, mal-mülk ve saltanatına dönüp bakmayanlar! Bir millet ıstırap içinde inlerken rahat edemeyenler, yataklarında rahatça yatamayanlar! Sarsılmayanlar, yıkılmayanlar! Yüreklerinde yanan kor misali Allah ve Resulünün davasını sadece ve sadece Allah rızası için taşıyanlar. Birbirlerini Allah için sevip, kardeş olanlar. Emrolunduğu gibi dosdoğru olanlar, yalana, yanlışa itibar etmeyen, verdiği sözü daima ve her şartta tutanlar, emanete sahip çıkıp koruyanlar! Türk milletinin asil ve asıl evlatları şunu iyi bilin ki Büyük Türk Milletinin varlığını, birliğini, geleceğini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölünmez bütünlüğünü korumak ve savunmak; ülkesini dünya ülkeleri arasında güçlü, kudretli, ileri, kalkınmış, istediğini yapmaya kadir ve muktedir; insanlarını mutlu, müreffeh bir Türkiye haline getirmek dava adamının görevidir. Bu zaferi ancak dava adamları kazanır!


Dava adamı, yalan söyleyen, verdiği sözde durmayan, milletin verdiği emanetlere sahip çıkmayan, emanetlere ihanet eden; işleri ehline vermeyen, haklı, haksız ayıt etmeyen; adil, dürüst ve samimi olmayan, kendi halkını aldatan kişilere ülkesinin yönetimini teslim etmez, edemez! Ülkesine, milletine ve devletine sahip çıkar!

“Milletimiz hür yaşasın, ay yıldızlı al bayrağımız daha da yükseklerde dalgalansın; Devletimiz dünya devletleri arasında saygın, egemen devlet olsun; Adalet, mutluluk, güvenlik, birlik, kardeşlik ve barış medeniyetinin kurucusu ve yaşatıcısı Muhteşem Türkiye güneşi yeniden doğup dünyayı ısıtıp aydınlatsın; İnsanlık karanlıktan kurtulsun diye Millet mücadelemiz hep sürecektir.” (Cuma NACAR, Millet Partisi Genel Başkanı)

Bilge Lider Rahmetli Ağabey Aykut Edibali diyor ki; “Bu dava hepimizin davasıdır. Sefere çıkmamız lazım. Hem de büyük bir heyecan içinde, telaş içinde, büyük bir kararlılık içinde… Dünyayı barış, adalet ve sevinç dünyası haline getirecek ilim size yol gösterecektir. Hedeflerimizden asla vazgeçmedik, yolculuğa devam!”

Kim kârlı, kim zararlı?                                                                                                       

  İşte, dava adamı ve müminlere Allah’ın vaadi: “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir” (Al-i İmran: 104)

 

You may also like

Yorum Bırakın

Hakkımızda

İlimle, hikmetle, akılla, tarihten ders alarak ve tüm insanlığı Uyanışa davet ediyoruz.
UYANIŞ, asırlardır darbelenen inleyen milletin derdine dil olmak için yola çıkan millet evlatlarının sesidir.

Hak ve Millet Davasının Sesi Uyanış Dergisi 2024

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00