Ev 8. Sayı Ermeni Soykırım Yalanı Deşifre oldu

Ermeni Soykırım Yalanı Deşifre oldu

Tarafından Yahya DEMELİ

İlk Ermeni devletinin başbakanı Ovannes Kaçaznuni: “Doğu Anadolu’da çeteler kurduk, önce Ruslar, sonra Fransızlar ve İngilizler bizi kışkırttı ve özendirdi. Masum vatandaşları öldürdük, sonra da Osmanlı Devleti geldi ve bizimle savaştı”

            

Ne yazık ki dünya kamuoyunda asılsız soykırım iddiaları, belli merkezlerce her yıl temcit pilavı gibi Nisan ayında ‘1915 Ermeni konusu’ her zaman gündeme getirilir. Oysa 1915 Ermeni olayları konusunda artık yazılmadık hiçbir şey kalmadı, tüm belgeler bunun belli merkezlerce ortaya konduğunu anlamış oldu. 

Bugün dünyada yeni bir güç oyunu oynanmaktadır. ABD dünyadaki zenginliğini ülkeleri sömürü esasına dayandırmıştır. ABD tek güç merkezciliği için, tüm baskı ve oyunlarını sergilemeye devam ederken Milletimiz bu oyunlara gelmeyecektir.

ABD ve AB’nin Ermeni meselesini ikide bir ortaya koyması ve Türkiye’ye bir baskı unsuru olarak kullanılması manidardır. Kendi kusurlarını ve dünya insanlığına yaptıkları zulümleri yaptıkları bu iddialarla örtbas etmektedirler. Başta ABD, nasıl bir devlet olduğunu ve olabileceğini bir kez daha gözden geçirmelidir. Türkiye’ye karşı müttefik olmanın gereğini yapmalıdır.

Yıllar önce Anadolu toprağında, öncelikli olarak Kars’ta, Ağrı’da, Van’da, Erzurum’da yapılan vahşetler yakın zamanda Azerbaycan Hocalı’da yapılmıştı. Ermenilerin işgal ettikleri Hocalı’da dehşet verici olaylar yaşanmıştı. Batının yaptığı vahşetler de tarihe kaydedilmiştir…                                                                                                        Yıllardır süren, uydurma Ermeni meselesi dünya kamuoyunda yankı uyandırırken, günümüzde Siyonistlerin destekçisi ABD, Filistin’de yapılan asıl vahşete, soykırım ve zulme niçin sesini çıkarmaz?

Dünkü ve bugünkü olayların özünü, aksiyonunu, gerçek ve canlı yanını, yeni nesillere ibretle anlatamaz, bir muhasebe yaparak dersler çıkaramazsak, dostumuzu, düşmanımızı belirleyemezsek, her gün yeni yeni saldırı ve problemlerle karşı karşıya kalırız. Genç kuşakların bilmesi gereken, tarihte bizlere yapılan Ermeni mezalimi vardır ama bizim böyle bir zulum yapmamız kültür ve düşünce yapımızla bağdaşmaz.

Uluslararası faaliyet gösteren Ermeni lobilerinin sözde soykırım iddialarına cevap olacak tarihi belgeler, Ermenistan’ın ilk Başbakanı Ovanes Kaçaznuni tarafından yalanlandı. Kaçaznuni’nin 1923 yılında Bükreş’te yapılan Ermeni meselesi ile ilgili Taşnak Partisi toplantısında sunduğu rapor gerçekleri bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.

Tarihi belgeler gerçeği yansıtıyor!

“Doğu Anadolu’da çeteler kurduk, önce Ruslar, sonra Fransızlar ve İngilizler bizi kışkırttı ve özendirdi. Masum vatandaşları öldürdük, sonra da Osmanlı Devleti geldi ve bizimle savaştı” diyen Taşnakyan terör örgütü liderlerinden ve kurulan ilk Ermeni devletinin başbakanı Ovannes Kaçaznuni’dir. Bu olayları ondan daha mı iyi bileceksiniz… Kaçaznuni’nin raporu birçok kez yazıldı, söylendi. Bunun soykırım olmadığını bütün dünya biliyor.

Ermenistan’ın ilk başbakanı Kaçaznuni’nin itirafları gerçeğin ta kendisidir.   “1923’te başbakanlık görevine gelen Kaçaznuni, aynı yıl Bükreş’te Ermeni meselesinin ele alındığı Taşnak Parti Konferansı’nda, şimdi Türk Hava Kurumu tarafından kitap hâline getirilen 128 sayfalık rapor tüm dünyanın huzurunda   bütün gerçekleri açıklamıştı. Kaçaznuni, buradaki konuşmasında; “İtilaf devletleri bizi hep Anadolu’da bir Ermenistan hayaliyle kandırdı. Bu boş hayale kapılarak Taşnak çeteleri kurup, 7 cephede savaşan Osmanlı ordularına silah ve mühimmat götüren birliklere saldırdık. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin millî mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. Türklere karşı ayaklandık ve savaştık. Sevr Antlaşması gözümüzü kör etmişti. İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vadettiği büyük Ermenistan hayali vardı. Ama biz hiç bir zaman devlet olamadık. Türkiye Ermenistan’ı diye bir devletin hayalden öte olmadığı gerçeğini göremedik.                                                                                                                        Sonuçta İtilaf devletleri verdiği sözü tutmadı. Biz de Osmanlı’ya ihanetimizin bedelini tehcir ile ödedik. Böyle yapmasaydık belki de bu tehcir olayı başımıza gelmezdi” diyerek bugünkü sözde soykırım iddialarını ortaya atanlara tokat gibi bir cevap vermiştir.

ABD’de Ortadoğu uzmanı Prof. Michael Gunter daha dün, “Ermeniler imajlarına zarar vermemek için katliama varan isyanlarını konuşmuyorlar” dedi. (Bkz: Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından yapılan “Asırlık Ermeni Yalanı ve Siyasi Süreci” paneli, 24.04.2020.)

Ancak içimizde kimileri vardır ki belgesiz, isnatsız muhakkak 24 Nisan’da bir açıklama yaparlar. Bunu kendileri için çok önemli bir görev kabul ediyorlar. O yıllarda İstanbul’da 50 bini aşan Ermeni topluluğundan ancak 2 bin kişi gönderilmiştir. Çünkü onlar Taşnakyan terör örgütünün yöneticisi ve üyeleriydi.

“Ermenilerin kaleminden Kürtleşen Ermeniler”

Adı geçen Kitabın yazarı ise İngilizlerin Diyarbakır konsolosluğunda özel görevli konsolos yardımcısı olan Tomas ve eşi Ester Mugerditchian; Alevi ve Kürtleri kandıran Seyit Rıza’nın da Ermeni olduğu, Sultan Alparslan’ın 1076 da yıktığı o küçük Ermeni Krallığının sancağını taşıdığını, Sevr gereği Doğu da Ermenistan kurulacaksa kimlerle kurulması gerektiği, 1915 tehcirinden dolayı Ermeni tebaası, halkı bulmanın zor olduğu ve bunu aşmak için daha önce planlanan projelerin deşifre edildiği konuları 1919’da İngiltere de yayınlanan bu kitapta yer alıyor.

Bu konsolosun özel görevi ise, tehcirde Alevi ve Kürtlerin içine sızdırılan Hoybun ve Taşnak Ermenilerinin kaydını tutup organizasyonunu yapmak. Konsolosların özel çalışmalarına göre; 1915 Ermeni tehcirinde, ileride kurulması planlanan Ermenistan ve Kürdistan için meşhur intikamcı Ermeni çetelerinin örgütü,Taşnak ve Hoybun çeteleri içinden Alevi ve Kürt ailelerin içine yerleştirilen 40 bin Ermeni’yi ve aşiretleri öğreniyoruz.

93 harbinden beri doğu bölgemizde bize her türlü kötülüğü yapan sahipsiz kadınlara tecavüz edip toplu mezarlara gömen bu Taşnak ve Hoybun çeteler belirli aşiretlerin arasına yerleştirilmiş ajanlardır…

1821’den itibaren Doğu’da Kürtçe sözlük çalışmalarını yapan Papazlar da bölgedeki kilise ve konsolosluklardaki bu çok özel görevlilerdi. Kitapta onlara da yer verilmiş. Sevr’de Kürdistan ve Ermenistan projesini bize dayatmışlar, kurulacak Ermeni krallığına bir kral ve tebaa çalışmalarını yıllar evvel organize etmişler! Oysa içimizdeki  bazı ‘özel görevliler’ ne projeler yapmışlar da bu projelerden haberimiz yok!  İstiklal Harbi’ yıllarında kimse bu olayın vahametini anlayamamış… (‘Kitapta atıf yapılan belgelerin asıllarının yer ve tarihleri Londra The National Archives (İngiltere devlet arşivi, kayıt ofisi) “FO 371/20864/E5529” numaralı belgede olduğu belirtiliyor.)

Peki hala neydi bu düşmanlık?

Ermeni soykırımını, bilinçli bir şekilde gündem etmek emperyalist ülkelerin propagandası ve Ermenileri kullanma kendi dinî, siyasî ve ekonomik menfaatleri doğrultusunda yönlendirmedir.

Ermenilerin yaptıklarını bu millet gayet iyi biliyor… Rus, Fransız, İngiliz ile bir olarak Osmanlı’ya baş kaldıran, çeteler kurarak 600 bin civarında Türk’ü katleden, Osmanlı’ya savaş döneminde ihanet eden, arkadan vuran Ermeni toplumu olduğu biliniyor. Özür gerekiyorsa milletimize, vatanımıza kastedenler, ihanet edenler, bu toprakları işgale kalkanlar yüce Türk milletinden özür dilesinler.

Ermenistan’daki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiye’nin 12 ili yer almaktayken, Ermenistan’ın bayrağında Türkiye hudutları içindeki Ağrı Dağı’nın resmi varken, Ermenistan Millî Marşında ‘Topraklarımız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün, öldürün’ denmekteyken, başkaca bir neden aramaya zaten gerek yok sanırım.            Artık Ermeni toplumu bu kin ve nefret söylemlerini bırakıp, gelecek nesillerinin menfaati için Türkiye’nin dost eline güvenmelidir.

Günümüzde dünya devletleri, ABD destekli İsrail’in Gazze’de Müslüman Filistin halkına yaptıkları vahşeti, Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı asimilasyonu nefretle kınıyor. Bazı ülkeler bu Ermeni meselesini bitirip, yıllardır İsrail’in masum Filistin halkına yaptığı işgal ve zulüm için bir kınama kampanyası yerine Filistin’in, Türkistan’ın özgürlüğü için girişim başlatsalar daha anlamlı olur…

Türk milleti adildir, insanlık sevgisiyle dolu yüce bir millettir. Türkiye’nin elinde çok güçlü belgeler, hakikatler var. Dünya kamuoyu bu bilgilerle bilgilendirilmelidir. Türkiye’nin haysiyet, şeref ve itibarı için gerekeni milletimiz ve siyasiler yapmalıdır. Milletimiz, onurlu ve anlamlı tepki ve davranışlarını siyasi, ekonomik ve sosyal olarak göstermelidir. Geçmişle yüzleşmediğimiz sürece yaralarını asla saramayız.

Ermeni soykırım iddiaları sonuçlanmış, çözüme ulaşmıştır!

“Ermeni soykırımı ‘‘iddiası tarihi belgelerle hukuken çözüme ulaşmıştır.
“Soykırım” iddiası sahiplerine Avrupa Adalet Divanı Kararı’nı göstermeniz yeterlidir.
1915 olaylarını soykırım ile tanımlayanların tezleri, Refik Mor’un Brüksel’e gidip Avrupa Adalet Divanı arşivinden bulup çıkarttığı ve Türkçe ’ye de çevirisini yaptığı Avrupa Adalet Divanı’nın 1. Dairesinin 17 Aralık 2003 yılında verdiği T-346/03 sayılı kararı ile çürütülmüştür.
Ermeni Diasporası daha sonra bu karara itiraz (temyiz) etmişlerdir. İtiraz davası 13 Eylül 2004 tarihinde, Avrupa Adalet Divanı’nın 4. Dairesinde görüşülmüş, C-18/04 P(R) sayılı kesin kararı ile Ermeni Diasporası davayı kaybetmiş olup, 30.000,-EUR (Otuz bin Avro) mahkeme masraflarını ödemeye de mahkûm olmuşlardır.

Bu kesinleşmiş Avrupa Adalet Divanı kararına itirazı olanlar acaba kim ne adına itiraz ederler?
 Emperyalizm ve onların piyonları ile Ermeni Diasporası ve bizim bazı aydın, bürokrat ve şu kerameti kendinden menkul olanlara ne olur.  Peki [2003-2018 Neumünster Meclis Üyesi] Refik Mor’un arşivden çıkartıp, Türkçe ‘ye de çevirisini yaptığı, Ermeni diasporasına vurulan en büyük darbe ve hukuk belgesini neden alıp da okumaz, susmaz utanmaz ve kabuğuna sinmezler.

Anılan Avrupa Adalet Divanı’nın bu kararları, çevirisini yapan sayın Refik Mor ‘un Türkçesinin yanı sıra, aynı zamanda İngilizce, Fransızca ve Almanca olarak da hizmete sunduğu, katkı koyduğu belgeyi incelesinler.
Ermeni ‘‘soykırımı” iddiası vatanseverler sayesinde hukuken çözüme ulaşmış ve bedel de ödenmiştir.  ‘‘Soykırım ‘‘İddiası sahiplerine Avrupa Adalet Divanı kararını göstermeniz yeterlidir.

Türk milletinin yapmadığı bir olayda dünya kamuoyu nezdinde suçlu duruma düşürülmesi ve tavizler koparılması amaçlanmıştır.  Emperyalistler ve onun piyonlarının her sene 24 Nisan’da, 1915 olayları hakkında yaptıkları açıklamalar artık sona erdirilmelidir. Bu durum Ermeni kökenli vatandaşlara zarar verir hale gelmiştir. Ermeni Diasporası kendi abartılı görüşlerinin artık kabul görmediğini, ciddi bir irdelemeye tabi tuttuklarında bu ihtiraslı tutumlarından vazgeçmek durumdan kalacaklardır. Belki o zaman bir barışma, bilimsel bir diyalog mümkün olacaktır.                                                                                                                                                                         

Günümüzde Ermeni soykırım yalanlarına son vermek toplumlar arası ve devletler arası ilişkileri geliştirecek ülkelerin ve gelecek nesillerin menfaatine olacaktır.

You may also like

Yorum Bırakın

Hakkımızda

İlimle, hikmetle, akılla, tarihten ders alarak ve tüm insanlığı Uyanışa davet ediyoruz.
UYANIŞ, asırlardır darbelenen inleyen milletin derdine dil olmak için yola çıkan millet evlatlarının sesidir.

Hak ve Millet Davasının Sesi Uyanış Dergisi 2024

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00