Ev 13.Sayı Hukuk Teamüllerinin Köklü Gelenekleri Terk mi Ediliyor?

Hukuk Teamüllerinin Köklü Gelenekleri Terk mi Ediliyor?

Tarafından Abdulkadir TÜRK

Güven, insanların, “bana, ya da bize güven” edebi ve hamasi çağrılarıyla oluşmaz, ahlak ve adaleti ayakta tutan, işleri sözleriyle uyumlu olan, onurlu ve istikrarlı duruşlarla oluşur.

 

Son zamanlarda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti mahkemelerinde alınan kararlar böyle bir soruyu akla getiriyor insanda. Bu ve benzer soruları akla getiren ana neden odur ki, kadim tarihimizin mülkleri ayakta tutan, vicdanları onaran, milletini onurlandıran kadı kararlarına hasret bir süreç yaşıyoruz.

 

En son, Sinan Ateş davasında görülen ve vicdanları sızlatan yargı sürecinden sonra, hukuk tarihine, “Dilan’lar Davası” olarak geçen, lâkin, yılan hikâyesine dönen, ilginç ve şüpheli bir seyir izliyor toplum. Devletin mahkemeleri, konunun ana başlığını önce, “Kara Para Aklamak” şeklinde orta yere koydu. Sonra da, bulduğu ve karine kabul ettiği onca bilgi ve belgeleri resmi kayıtlarına alarak, birinci derece zanlılar hakkında onlarca yıl müebbet hapis istedi. Yine, devlet mahkemeleri bizzat ve bizâtihi güçlü delillerle suçların sabitliği noktasında kamuoyuna kuvvetli refere kaynağı oldu. Peki, ne oldu, nasıl oldu da o kadar kuvvetli delillere rağmen bütün zanlılar bir anda serbest bırakıldı?

 

Köklü gelenekleri olan Türk mahkemeleri, marazi, yanlış ve eksik, zanlı ve suçlu tespit hastalığına mı yakalandı yoksa? Mahkeme kararlarının arka planında, çirkin kara paraların, şaibeli şöhretlerin, şeytani siyasi hesapların tiksinti veren etkileri mi var ya da? Karar verenlerin vicdanını bilmem lâkin, kamuoyunun vicdanı, değil yaralanmak, param parça oldu.

 

Konunun en üzüntü veren ve sosyo moral tahribatı yapan yanı ise, Türk insanının, Türk adaletine olan güven duygusunun tahribata uğramasıdır.

 

Güven, insanların, “bana, ya da bize güven” edebi ve hamasi çağrılarıyla oluşmaz, ahlak ve adaleti ayakta tutan, işleri sözleriyle uyumlu olan, onurlu ve istikrarlı duruşlarla oluşur.

 

Bağımsız ve bağlantısız hakimler ve savcılar bir şeylerin hatırına, bağımlı ve bağlantılı hâle mi geliyor yoksa Türkiye’de? Unutmayalım, devletin itibarı, önder ve örnek yöneticilerin, hakim ve savcılarını itibar kaybetmesine endekslidir.

 

You may also like

Yorum Bırakın

Hakkımızda

İlimle, hikmetle, akılla, tarihten ders alarak ve tüm insanlığı Uyanışa davet ediyoruz.
UYANIŞ, asırlardır darbelenen inleyen milletin derdine dil olmak için yola çıkan millet evlatlarının sesidir.

Hak ve Millet Davasının Sesi Uyanış Dergisi 2024

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00