Ev 11. Sayı İngiliz Doğu Hindistan Şirketi’nin Hindistan’ı İşgal Sürecinden Günümüze

İngiliz Doğu Hindistan Şirketi’nin Hindistan’ı İşgal Sürecinden Günümüze

Tarafından Hüseyin TOPTAŞ

Hindistan sömürge haline getirilirken, yer altı ve yerüstü zenginlikleri İngilizler tarafından sömürülürken, kendi şatafatlı hayatları ve konforları uğruna ülkelerini altın tepside İngilizlere sunan kral ve prensler gelecek tehlikeleri göremediğinden hem kendilerinin hem de ülkelerinin sömürge ülkesi haline getirmişlerdir.

Düşmandan yardım alarak bağımsız olunmaz

İngiliz kraliçesi 1. Elizabeth´in verdiği izin ile 1599 yılında Hindistan’da faaliyetlerine başlayan İngiliz Doğu Hindistan Şirketi yaklaşık 250 yıl süreyle İngiliz kraliyeti adına Hindistan gibi büyük bir ülkeyi yönetmiştir.

Şirket Hindistan’da faaliyetine başladığı ilk dönemde yardımcı müttefik sistemi olarak adlandırılan yerel prens ve krallar ile anlaşarak kendilerine düşman olan prens ve krallıkları işgal ederek bertaraf etmiştir. İkinci aşamada ise birbirlerine düşman olan yerel güçlerin düşmanlarına karşı İngiliz Doğu Hindistan Şirketinden yardım istemeleri, onlarla anlaşma yoluna gitmeleri sonucunda şirketin hakimiyet alanının genişlemesini sağladığı safha olmuştur. Anlaşma sonrası İngilizler karşısında kaybedilen her bir savaş sonucunda daha fazla yerel bölge ve krallık İngilizlerin emri altına girmiştir. Düşmandan yardım alınarak bağımsız olunamayacağını Hindistan’da faaliyet gösteren İngiliz Doğu Hindistan Şirketi ile onlardan yardım isteyen prens ve krallıkların akıbetlerinde net olarak görebiliyoruz.

16.yüzyıldan 19. Yüzyıla kadar Hindistan’ı sömürge haline getiren, İngiltere adına Hindistan gibi büyük bir devleti yöneten İngiliz Doğu Hindistan Şirketinin faaliyetlerinden tarihin tekerrür etmemesi için dersler çıkarmak zorundayız. Bugün bu şirket bölgede faaliyette değil ama İslam dünyasının büyük bir bölümünde küresel güçlerin adına faaliyette bulunan yüzlerce şirket bulunmakta ve faaliyette bulundukları ülkelerin idari, siyasi, ekonomik… politikalarına yön vermektedirler.

İngiliz Doğu Hindistan Şirketinin Hindistan’daki faaliyetleri 

“İngilizler kontrolü altına aldıkları bölgeleri yine aynı krallar ile yönetme stratejisi izliyordu. Aslında bu krallar tamamen göstermelik olarak ülkelerinin başlarındaydılar. Asıl güç İngilizlerdeydi. İngilizler bu krallara yıllık belirli bir ücreti ödüyor ve idari olarak bir işe karışmalarına izin vermiyorlardı. İngilizlerin Hindistan´daki yerel krallıklara karşı başarısını sağlayan ise yine Hintli askerlerden oluşturdukları ordularıydı. Hindistan´da yeterince İngiliz askeri olmamasına rağmen İngilizler Hintlilerden oluşan orduları ile büyük bir coğrafyayı ellerinde tutmayı başarmışlardı.

1856 yılına gelindiğinde ordular öyle büyük bir askeri güce ulaşmıştı ki sadece Hintliler ‘den oluşan 233 bin kişilik sayıya ulaşılmıştı. İngiliz askerlerinin sayısı ise sadece 45 bin civarındaydı.

İngilizler karşılaştıkları her ihtilafta Hindistan´daki yerel güçlerle anlaşma yoluna giderek düşmanlarıyla mücadele etme yolunu seçiyorlardı. Hintliler ile yalnız savaşa girmemiş oldukları gibi onların kendi aralarında ittifak yapmaları da önlenmiş oluyordu.

İşgal edilen bölgelerdeki yerel Hint krallıklarına yukarıda ifade edildiği üzere göstermelik olarak iç işlerinde bağımsızlık veriliyordu. Bu kralların sadece sembolik bir gücü vardı. Kralların orduları dahil olmak üzere bütün yetki İngilizler tarafından yine kral adına yürütülüyordu. Böylece yerel halk İngilizler ile karşı karşıya gelmiyordu. Yerel krallar diğer kralların ortadan kaldırılmasında aracı vazifesi görüyordu. İngilizler kendi güçlerini kullanmadan, etkileri altına aldıkları kralların orduları ile düşmanlarını etkisiz hale getirmiş oluyorlardı. Bu sisteme İngilizler tarafından yardımcı müttefik sistemi adı verilmişti.

Bu sisteme dahil olarak İngilizlerle işbirliğini kabul eden yerel krallar saltanatlarını devam ettirebiliyorlardı. Krallıkların dış ilişkileri İngilizlerin kontrolü altında olduğu gibi İngilizlerin yaptığı masrafları da yine yerel krallıklar tarafından karşılanıyordu. Kralların orduları kademeli olarak tasfiye edilirken masrafı kral tarafından karşılanan İngiliz ordusu krallığın da ordusu kabul edilmiş oluyordu.

Görünürde halk İngilizleri değil krallarının kendilerini yönettiğini düşünüyordu. Krallar ise hala güce sahipmişçesine kendilerini kandırıyorlardı. Böylece kraliyet ailelerinin hayatları, rahat ve konfor içinde devam ettirilmiş oluyordu.

Hindistan halkı başlarında kendileri ve ülkeleri için hiçbir şey yapamayan sembolik krallar tarafından yönetilmeye devam edildi. Halk perde arkasındaki yabancı İngilizlerden değil kendi krallarından nefret etti. İngilizler bu sistem sayesinde kendi güçlerini artırdılar. Muhtemelen ülkenin yabancısı İngilizler direkt olarak Hint halkını kendileri yönetmiş olsalardı sevilmeyecek ve emirleri altındaki Hintli askerler tarafından yok edileceklerdi.

Hindistan´a orduları ile gidemeyen İngilizler şirketleri ile girerek dünya tarihinde bir ilki gerçekleştirmişlerdi.

Hintliler ise hakkında hiçbir fikre sahip olmadıkları İngilizlere karşı ilk başlarda iyi duygular sergileseler de zaman içinde ülkelerinin elleri arasından kayıp gideceğini fark edememişlerdi. Hintliler merkezi hükümetin zayıfladığı bir atmosferde paramparça olmakla kalmamış birbirleri ile olan mücadelelerinde, İngilizler´den yardım isteyecek kadar zaaf içinde olmuşlardı. Kendi hakimiyetini Doğu Hindistan şirketine teslim eden her bir Hintli kral aslında ülkelerinin anahtarlarını altın tepsi içinde İngilizlere teslim ettiklerinin farkında bile değillerdi. Bu kralları kukla olarak kullanan İngilizler ise müthiş bir strateji ile Hint halkıyla bire bir temasa düşmeden krallıkları idare etmekteydi. Hint halkı ancak başlarındaki Hint krallar tamamen devrilip İngiliz yönetimi ile baş başa kalınca kendi ülkelerinde, kendi topraklarında artık bir misafir gibi kaldıklarını görmüşlerdi. Daha fazla gelir hedefleyen şirket İngiltere´yi dünyanın en güçlü ülkesi haline getirirken Hindistan ise artık o eski güzel günlerinin hayaliyle baş başa kalmıştı.

Hindistan´ın başından geçenler aslında tüm milletlerin bir gün başına gelebilecek ve tarihte birçok defa tekrar eden olaylar silsilesinden bir parçadır. Kendi içinde bölünmüş ve aralarında savaşan her milletin acı sonu bir başka güç tarafından yönetilmektir.” (1)

İngiliz Doğu Hindistan Şirketi 1857 yılına kadar İngiliz kraliyeti adına faaliyetlerini sürdürürken 1857 yılındaki Hint isyanı ile yetkileri elinden alınmıştır. Çıkan isyanın sebebi ise çok enteresandır. Kuzey Hindistan´da görevli Bengal ordusu askerlerine domuz yağlı kartuşların verilmesi ve askerler arasında bu mermilerin kartuşlarında kullanılan yağların İslam ve Hindu inancında haram kabul edilmesi olayları farklı bir boyuta taşımıştır.

Hindistan sömürge haline getirilirken, yer altı ve yerüstü zenginlikleri İngilizler tarafından sömürülürken, kendi şatafatlı hayatları ve konforları uğruna ülkelerini altın tepside İngilizlere sunan kral ve prensler gelecek tehlikeleri göremediğinden hem kendilerinin hem de ülkelerinin sömürge ülkesi haline getirmişlerdir.

BOP projesi ile başlayan Arap Baharı ile devam eden olayları incelediğimiz zaman yaşanan olayların İngiliz Doğu Hindistan Şirketi ile krallıklarının devamı için onlardan yardım isteyen kral ve prenslerin akıbetlerinden farklı olmadığı görülecektir. Emperyalist güçler genelde Dünya hakimiyeti için özelde İslam dünyasını bertaraf etmek için sistemli bir şekilde çalışmaktadırlar.

 

  • Hüseyin GÜNARSLAN, Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi Cilt, 7 Sayı : 17 Sayfa: 87 – 102 Haziran 2019, İngiliz Doğu Hindistan Şirketinin Hindistan´ı işgal süreci

 

 

 

You may also like

Yorum Bırakın

Hakkımızda

İlimle, hikmetle, akılla, tarihten ders alarak ve tüm insanlığı Uyanışa davet ediyoruz.
UYANIŞ, asırlardır darbelenen inleyen milletin derdine dil olmak için yola çıkan millet evlatlarının sesidir.

Hak ve Millet Davasının Sesi Uyanış Dergisi 2024

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00