Ev 9. Sayı İran Ne Yapıyor?

İran Ne Yapıyor?

Tarafından Mustafa GÖKTEKİN

İran yaptığı hareketleri son derece bilinçle ve bir sebebe dayanarak yapmakta ve birilerinin bilgisi dâhilinde yapmaktadır. Mesele budur. Bilmeyen Türkiye’dir, bilmeyen İslam dünyasıdır.

İsrail ve beynelmilel güçlere alan açan İran, aslında gücünün olmadığı halde birilerine alan açma adına vazifesini yapıyor ve sahiplerine alan açmakta özen gösteriyor.

7 Ekim ve İran

7 Ekim tarihinde dünya Gazze’de Hamas’ın İsrail’e topyekûn bir saldırısı ile uyandı. O günden bu güne hayat Gazze’de yaşayan insanlar için hiçte çekilir olmadı. Ölüm Gazze insanları için rutin haline geldi ve o günden bu güne resmi kayıtlara göre 34 bin civarında ama gerçekte ise enkaz altında kalanlarla ve ölümden beter hayata mahkûm edilen yüz binlerce yaralı ve mağdur insan için hayat çekilmez ölümden çok daha zor hale geldi.

O günden bu güne ne yazık ki Gazzeli esaret altında olduğu vatanından süpürüldü ve nüfusunun çok büyük bir kısmı Gazze dışında Refah bölgesine sürgün edildi. Orada bile güven içinde olmak bir yana ölümler ve İsrail katliamları sürüyor. Bütün bunların müsebbibi tek başına HAMAS’mı?,. HAMAS’ın gayesi vatanını işgalden kurtarıp hür bir Filistin kurmak mı? Elbette hayır. Öncelikle Gazze’yi insansızlaştırmak ve bölgeye insansız olarak sahip olmak; bunun için bu olayları beynelmilel güçlerle birlikte planlayan İsrail ve O günlerde olayı görünmeyen ve bilinen aktörü kışkırtan HAMAS’A güya silah desteği veren İran olduğu söylendi.

Süpürülen Gazze…

Bölgede İsrail ve yandaşı emperyalist güçlerin hesapları tutmuş ve İran’ın yardımı ile Gazze’nin Filistin Halkından temizlenmesi için sebep bulunmuştu. Bu sebebin bulunması için İran bilerek mi katkıda bulunmuştu? Geçmiş yazılarımızda bunun böyle olduğunu elbette yazmıştık. Örneğin; Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaş sırasında İran kimin yanında idi? Ermenistan’ın yanında değil miydi? Ermenistan’a silah gönderdi mi? Evet! Demek ki İran kimlerin yanında yerini alıyormuş?

İsrail ve beynelmilel güçlere alan açan İran, aslında gücünün olmadığı halde birilerine alan açma adına vazifesini yapıyor ve sahiplerine alan açmakta özen gösteriyor. Gerçek anlamda ise gücünün üstünde sözüm ona etkili olduğu bölgelerde de İsrail’i tehdit ediyor. Dişe dokunur bir icraat yapmadığı halde yalan pehlivan misali ortalığı gürültüye boğarken;  Müslümanlara zarar verilmesi için her an sebep meydana getirmeye devam ediyor. Bu güçlere sözüm ona efeleniyor. ABD ile ilgili Kasım Süleymani meselesinde de bütün bağırıp çağırmaları boş çıktı. Sonradan ABD’ye iç kamuoyu için boş yerleri bombalayarak kimseye zarar vermeyeceğini söylediği anlaşıldı.

İran ve Irak savaşı…

İran-Irak arasında yıllarca devam eden savaş sırasında sözüm ona iki Müslüman ülke savaşırken; Irak gerekli silahları direk olarak ABD’den alıp İran’a karşı kullanırken; İran aynı silahları ABD’den direk almamış lakin bugün düşman kesildiği İsrail vasıtası ile ABD’den almıştır. Demek ki neymiş? Gerçekte düşmanlık falan boş! Lakin bir dargın bir barışık olmak hoşmuş.

Dağ Fare Doğurdu!

İsrail’in 1 Nisan 2024’de İran’ın Şam konsolosluğuna saldırıp, insanları öldürmesinden sonra İran, karşılık vereceğini defalarca söyledi.  Nihayet dağın fare doğurması gibi yüzlerce İHA ve füzenin İsrail’e ulaşmayacağını bildiği halde 13 Nisan 2024’de saldırması ve nerede ise bir-iki tek İHA ve füzenin İsrail’e ulaşmamış ve sadece bir kız çocuğunu yaralamış olması ki, onunda Show olduğu söyleniyor. Atılan İHA ve füzelerin yolda imha edilmesi bir yana;  Bu olay İran’da saf vatandaşların sokaklara dökülerek zafer naraları atmalarına sebep oldu. Kim zarar gördü? İran halkı! Çünkü halkın kesesinden yüz milyonlarca dolar havada imha edildi. Bu kime ne kazandırdı? İsrail’e savaşı daha geniş bir alana yaymak! Yayar mı? Elbette yayar. İnşaallah Yaymaz. Bunu da zamanla göreceğiz.

İran Figüran mı?

Sözün özü İran kendisine verilen ve yüklendiği rolü eksiksiz oynuyor. İran sadece Müslümanların ve mazlumların işine yaramıyor. Başka herkesin işine yarıyor. Onun için de nükleer programları sebebiyle birilerinin asıp kesmesine rağmen İran’a hemen bir şey yapılmadı. Mısır terbiye edildi, Libya parçalandı, Tunus terbiye edildi, Irak parçalandı ama İran dimdik ayakta ve sözüm ona vazifelerini yapmaya devam ediyor. Anlaşılan o ki İran’la batılı güçlerin ve İsrail’in kayıkçı kavgaları devam edecek fakat ses hep başka yerlerden çıkacak. Tıpkı Hocanın eşeğinde olduğu gibi? Hani Hoca demiş ya “Ben eşeğin kafasına vurdum ses arkadan geldi.” İran sebep meydana getirecek, beynelmilel ülkeler ve İsrail yayılmaya devam edecek.

Aman Ha Dikkat!

Türkiye ve bölge ülkeleri İran ile ilgili kanaatlerini netleştirmeleri ve politikalarını İran’ın durumunu bilerek geliştirmelidirler. Ülkemize ABD’nin, Türkiye dışişlerinden İran ve İsrail’in çatışmasının önlenmesi talebi de son derece saçma!  İki ülkeye de bizden yakın ve sözünü dinletebilecek güç ABD! Türkiye çıkan kızın yengesi gibi ikide bir arabuluculuğa soyunuyor. Gerçek anlamda ise kimsenin bizi dinlediği yok.

Netice olarak İran yaptığı hareketleri son derece bilinçle ve bir sebebe dayanarak yapmakta ve birilerinin bilgisi dâhilinde yapmaktadır. Mesele budur. Bilmeyen Türkiye’dir, bilmeyen İslam dünyasıdır.

 

You may also like

Yorum Bırakın

Hakkımızda

İlimle, hikmetle, akılla, tarihten ders alarak ve tüm insanlığı Uyanışa davet ediyoruz.
UYANIŞ, asırlardır darbelenen inleyen milletin derdine dil olmak için yola çıkan millet evlatlarının sesidir.

Hak ve Millet Davasının Sesi Uyanış Dergisi 2024

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00