Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde Mahalli İdareler Seçimlerini yaptı. Seçim sonuçlarına göre 22 yıl sonra AKP ilk defa ikinci sırada yer aldı. Özellikle Büyük şehir belediye başkanlıklarını kazanamayan AKP oy kaybetti. Seçim sonuçlarını yorumlayan basın ve medya mensupları bilimsel ölçülerden uzak siyasi yandaş tutumlarıyla görüşlerini açıkladıkları görülmektedir. Özellikle siyasi parti yöneticilerinin yapmış oldukları seçim çalışmalarına mukabil elde ettikleri sonuçları bilimin önderliğinde masaya yatırmaları gerekir. Seçim sonuçlarının sosyopsikolojik analizinin yapılması ve doğru sonuçlara ulaşılması ile isabetli siyasi çalışma usulleri tespit edilmiş olacaktır. Aksi halde yapılan siyasi çalışmalardan doğru sonuçlar alınması mümkün olmayacaktır.
Propaganda vasıtaları
Seçimlere katılan siyasi partilerin kullandıkları propaganda vasıtaları şunlardır: 1- Televizyon yayınları. 2- Sosyal Medya ve Gazete yayınları. 3- Afiş, Pankart ve Bilbort reklamları. 4- Küçük broşür ve el ilanları ile bire bir tanıtım çalışmaları. 5- Sesli araçlarla propaganda.
Sayılan propaganda vasıtalarının tamamı seçim öncesi propaganda çalışmalarında kullanılmıştır. Ancak Türkiye’deki seçimler; Yasalarda belirtildiği gibi eşit, adil, doğru ve dürüst yapılmamaktadır. Kamusal menfaatleri gözettiklerini iddia eden televizyon haberlerinde, açık oturumlarda iki veya üç siyasi partinin dışında kalan diğer partilerden söz edilmemektedir. Yapılan bu yayınların karşılığında holdinglerden reklam almak, reklam içerikli haber yapmak gibi tv çalışmaları da yine ipotek altına alınmıştır. Hazine yardımı ile finanse edilen partilerin desteği ile yayın hayatını devam ettiren tv şirketlerinin ekranları parası olmayan siyasi partilere kapalıdır. Ekranlarda adı geçmeyen siyasi partiler halk nazarında “yok” kabul edilmektedir. Yayıncılık yolu ile siyasi partilerin tanıtımı mümkün olmamaktadır. Televizyonların kullanımı yasada geçen eşit, adil, doğru ve dürüstlük ilkelerine uygun değildir.
Dünyada son dönem gelişen tanıtım ve yayın vasıtalarının başında Sosyal Medya çalışmaları ön sıralarda yer almıştır. İnternet ağı ile bütün dünyayı saran elektronik şebekenin ülke sınırlarını geçtiği görülmektedir. Bu sayede kısa bir zaman içinde bilgi ve haberin ulaşmadığı ülke kalmamaktadır. Fiziki vasıtalar yerine, elektronik vasıtaların kullanılması çağdaş yayıncılık haline gelmiştir. Ulusal sınırlar içinde daha güçlü ve hızlı iletişim dijital kanallar ile gerçekleşmektedir. Elektronik yayıcılığın bir defa alt yapısı tesis edildiğinde, devam eden çalışmaların maliyeti de çok düşük seviyededir. Kitlesel çapı çok büyük olan elektronik yayıncılık, küçük finansmanlarla varlığını sürdürebilmektedir. Elektronik yayıncılığın avantajını kullanamayan toplumlar bu alanda az gelişmiş veya gelişmemiş toplumlardır. Özellikle öğrenim çağındaki genç nesillerin vazgeçilmez işi haline gelmiş internet üzerinden devam eden elektronik yayıncılık ile ulaşılmadık insan kalmayacaktır.
Dezavantajlarına rağmen “internet kütüphaneciliği” çalışmaları da başlamıştır. Kağıt baskı kitaplar yerine daha az yer tutan elektronik kitaplar ile kütüphane kurmak kolaylaşmıştır. Dünya çapında yazılımcı şirketlerin çeşitliliği, sürekli gelişen kurgulanan bilgisayar teknolojileri beş on sene sonra değişime uğrayarak eskidiği için elektronik ortamın aleyhine bir sonuç çıkmaktadır. Kurduğunuz elektronik kütüphaneyi teknolojik olarak yenilenen sisteme taşımak gerekeceğinden ortaya çıkan olumsuzluklar bu alanda çalışanları düşündürmektedir.
Her şeye rağmen Siyasi Partilerin çalışmalarında Sosyal Medya hizmetleri vazgeçilmez hale gelmiştir.
Seçimlerin eşit ve adil yapılması ilkesine uyulmaması propaganda işlerine de yansımaktadır. Şehirlerin en uygun yerleri iktidarda bulunan siyasi partiler tarafından satın alınmaktadır. Yüksek maliyetlere mal olan afiş ve pankart maliyetleri hazine yardımı almayan partiler için büyük bir maddi külfet haline gelmiştir. Çevreyi kirletmek pahasına yaşam alanlarının çirkin görüntüsü ile yapılan propagandalarla hazine parası almayan partilerin zayıf görünmelerine neden olmaktadır. Böylece haklı ve ehliyetli siyasi partilerin tanıtımı yapılamamış olmaktadır. Ehliyetli ve liyakatli partilerin tanıtımdan yoksun olmaları seçimlerde başarısız görünmelerine neden olmaktadır.
İktidar partisi neden oy kaybetti
Büyük ölçekte seçim avantajlarını kullanan iktidar partisi bu yerel seçimde oy kaybetmiştir. Bu oy kaybı bir genel seçim için düşünüldüğünde iktidarda bulunan partinin sonu demek olacaktır. Bunca zenginlik ve varlık içinde seçime giren iktidar partisi neden oy kaybetmiştir? Bu sorunun cevabı belki de seçimi kazanacak bir partinin başarı formülünü açıklayabilir. Bu sorunun cevabı milletin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve milli sıkıntılarla izah edilebilir.
Milletin büyük ekseriyeti geçim sıkıntısı çekmektedir. Özellikle ömrünün baharında ülkesi için çalışıp alın teri dökmüş olan emeklilerin almış oldukları maaş karın tokluğunu dahi karşılayamaz hale gelmiştir. Milletin gelirleri açlık sırının altında kalmıştır. Siyasi iktidarın tutarsız vaatleri artık etkisini yitirmiş, millet seçim sandığında gerekli mesajını vermiştir. Boş tencereler bir siyasi iktidarın sonunu getirmiş, millet yeni bir arayışa girmiştir. Siyasi iktidar partisinin karşılaşılan bu sorunu çözebilme kudretinin tükendiği görülmüştür. Yapılan her ekonomik teşebbüsler ve girişimler problemin biraz daha derinleşmesine neden olmaktadır.
Milletin muhteşem Türkiye’sini kurmak için gerekli çalışmanın ve tanıtımın vakti gelmiştir.
