Ev 11. Sayı Narkoterörizm

Narkoterörizm

Tarafından İbrahim Halil SİPAHİ

Uyuşturucu ticareti, özellikle geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısından itibaren menfaat çevreleri için rant, terörizm için finans kaynağı, uluslararası ilişkilerde ideolojik ve politik araç ve hedeftir. 

Yaşadığımız dünyada insanlığı tehdit eden iki olgu, uyuşturucu ve terör. İkisini birbirinden ayırmak imkansız. Çünkü terörün sürdürülebilirliğini sağlaması için en önemli gelir kaynağı uyuşturucu ticaretidir. Bu itibarla bu iki kavramın birleştiği noktada yer alan narkoterörizm ile mücadelenin ortak noktasıdır.

Neden Uyuşturucu

Uyuşturucu ticareti, özellikle geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısından itibaren menfaat çevreleri için rant, terörizm için finans kaynağı, uluslararası ilişkilerde ideolojik ve politik araç ve hedeftir.

Terör örgütleri ile uyuşturucu tacirleri arasında karşılıklı çıkar ilişkisi aşikardır. Uyuşturucu tacirleri teröristlerin örgütsel yapılanma yöntemleri, silah tedarikleri ve gizli örgütlere giriş imkânlarından yararlanırken, terörist örgütler de uyuşturucuyu bir gelir kaynağı olarak kullanmakta ve elde edilen karaparanın aklanmasında uyuşturucu tacirlerinin yöntemleri ve yeteneklerinden fevkalade istifade etmektedir.

Ancak bu ilişkinin bir de diğer tarafı vardır. Örgüt liderleri, örgütün uyuşturucu imal ve ticareti faaliyetlerini örgütün militan kadrolarından ve toplumdan gizlemeye çalışmaktadırlar. Çünkü uyuşturucu ticaretinin gerçekte bir insanlık suçu olduğunu, bunun örgütün propaganda faaliyetlerine darbe vuracağını ve yeni militan adaylarını olumsuz yönde etkileyeceğini bilmektedirler.

Terör grupları uyuşturucu ticaretinden gelir elde ettiği gibi aynı zamanda, uyuşturucu tacirlerine sözde güvenlik sağlamak amacıyla, vergilendirme gibi çeşitli başlıklar adı altında bu ticaretten pay almaktadır. Bunun yanı sıra kendi kontrolleri altında bulunan bölgelerdeki uyuşturucu imal laboratuvarlarından veya topraktan imal eden yerel kaynaklardan haraç almaktadır.

Uyuşturucu Ve Terör Ayrılmaz Bir Bütündür

Narkoterorizm kavramı ilk olarak 1983 yılında, eski Peru Devlet Başkanı Fernando Belaunde Terry tarafından, Peru narkotik polislerine yöneltilen saldırıları tanımlamak için kullanılmıştır. Ancak, narkoterörizm tanımlaması o tarihten günümüze değişerek daha da geniş bir boyut kazanmıştır. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (DEA) narkoterörizmi; “Grupların veya ilişkili kişilerin terörist aktivitelerini devam ettirmek ve/veya finanse edebilmek amacıyla uyuşturucu ticareti teşebbüslerine, vergilendirme, güvenlik sağlama, yardım ve yataklık etme şeklinde katılım sağlaması” şeklinde tanımlamaktadır.

Pablo ESCOBAR’ın Kolombiya Hükümetiyle ilişkilerinde kullandığı şiddet eylemleri, tarihte en iyi bilinen ve belgelenen narkoterör örneklerindendir.

Narkoterörizm ile mücadelenin başarıya ulaşması ve terör örgütlerinin gelir kaynaklarının kurutulması için uluslararası hukuk normlarının bütün dünya ülkelerince uygulanabilir olması, uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar tarafından alınan kararlar doğrultusunda samimiyetle hareket edilmesi gerekmektedir.

Finans kaynaklarının kurutularak terörün sonlandırılması için kurumlararası koordineli çalışma ve işbirliğinin artırılmasının yanı sıra, terör ve terörün finansmanıyla mücadele eden tüm birimlerin etkin ve sonuç odaklı çalışmaları büyük önem taşımaktadır

Terörizmin finansmanıyla mücadeleye dair geçerliliği en yüksek olan belge “Terörizmin Finansmanının Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme”, BM Genel Kurulu’nda 09 Aralık 1999 tarihinde kabul edilmiştir. Türkiye tarafından 27 Eylül 2001 tarihinde imzalanan Sözleşme, 10 Ocak 2002 tarihinde 4738 sayılı Kanunla uygun bulunmuştur. İç hukukumuzda 01 Mart 2002 tarihli ve 2002/3821 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan Sözleşme, 17 Nisan 2002 tarihli ve 24729 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Türkiye’de Narkoterörle Mücadele

Ülkemiz geçmişte ve günümüzde, birbirinden farklı ideolojilere sahip birçok terör örgütünün eylemlerine hedef olmuştur. Yapılan istihbarat çalışmaları ve buna endeksli operasyonlar neticesinde, DHKP/C, THKP/C-DEV-SOL,PKK/KCK terör örgütlerinin uyuşturucu madde kaçakçılığından finansman sağladıkları ve uyuşturucu üretimi ve ticaretinin bütün aşamalarında yer aldıkları tespit edilmiştir.

Özellikle PKK/KCK terör örgütü, uyuşturucu üretimi ve ticaretine ilişkin faaliyetlerini uzun zaman ülkemiz ve dünya kamuoyundan gizlemeyi başarmış olsa da bazı AB ülkelerince PKK/KCK’nın uyuşturucu faaliyetleri bilinmesine rağmen bu örgütün siyasi bir yapılanma olduğu öne sürülerek örgütün unsurlarıyla ilişki ve diyalog kurulmaktan çekinmemişlerdir. Oysaki, insanlığa karşı işlenen uyuşturucu ve terör suçları her ülkenin öncelikli mücadele alanlarından olmalıdır.

Bununla beraber, son yıllarda ülkemiz ve diğer ülkelerde gerçekleştirilen terör bağlantılı uyuşturucu operasyonları neticesinde, PKK/KCK terör örgütünün uyuşturucu suçlarına karıştığı ulusal ve uluslararası kamuoyu tarafından benimsenmesi neticesinde uluslararası işbirliği sağlanmıştır.

Son yıllarda PKK/KCK terör örgütüyle mücadeleye ilişkin yapılan çalışmalar, artarak devam etmektedir, PKK/KCK terör örgütü ile uyuşturucu trafiği arasındaki organik bağ, kolluk kuvvetlerinin yaptığı başarılı mücadele çalışmalarıyla gözler önüne serilmiştir. PKK/KCK terör örgütünün sadece Afganistan’dan Avrupa’ya giden Afgan eroininden yıllık 70 ile 120 Milyon Dolar arasında bir gelir elde ettiği uluslararası yayınlarda yer almakla birlikte, bu gelirin toplamda 1,8 Milyar Doları bulduğu tahmin edilmektedir.(*)

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında terör suçu olarak kabul edilen fiiller “Terörizmin Finansmanı Suçu” olarak düzenlenen fiillerdendir. Ayrıca 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna dayanılarak bu suçla mücadele edilmektedir. Bu kanun metninde “Terör ve terörizmin finansmanıyla etkin mücadele edilmesi kapsamında; 1999 tarihli Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşmenin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bu Kanun kapsamındaki terör ve terörizmin finansmanıyla mücadeleye ilişkin kararlarının uygulanması ile terörizminfinansmanı suçunun düzenlenmesi ve terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla malvarlığının dondurulmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi” olarak belirtilmiştir.

Kaynak : (*) İç işleri bakanlığı 2023 Raporu

 

You may also like

Yorum Bırakın

Hakkımızda

İlimle, hikmetle, akılla, tarihten ders alarak ve tüm insanlığı Uyanışa davet ediyoruz.
UYANIŞ, asırlardır darbelenen inleyen milletin derdine dil olmak için yola çıkan millet evlatlarının sesidir.

Hak ve Millet Davasının Sesi Uyanış Dergisi 2024

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00