Ev 5. Sayı ÖLÜRKEN DİRİLMEK

ÖLÜRKEN DİRİLMEK

Tarafından Hüseyin KAYNAKCI

Ben, her fırtınada bir yana savrulan,

Ben, zerre zerre eriyen adam…

Benim, ihanetlerin mihenk taşı,

Bendim kirli akşamların arkadaşı.

Gücüm yetmez oldu, kaldıramam o yükü,

Artık bu hayatı yaşayamam…

Kâbuslarla uzarken gecelerim,

Sigara dumanlarının doldurduğu,

Loş ışıklı izbe salonlarda

Her nefeste ben de duman olurdum.

Sonra bir ses duydum, derinlerden gelen:

“İnkılâp; ölüp de dirilmektir.

Köhneyen adamdan

Yeni bir insan, dikmektir.

Yepyeni bir insan…

Ölümden çıkan dirim,

Topraktan fışkıran tohum gibi

Köhneyen adamdan.

Yepyeni insan dikmektir…”

 

Henüz hayatının baharında,

Bu kaçıncı tomurcuktur koparılan?

Bu kaçıncı darbedir, tam göğüsten vuran.

Yazık ki taptaze bir gençliktir;

Böyle umutsuz ve hasatsız buharlaşan,

Düşlerdir, heveslerdir yerlerde dolaşan…

Ben senin ayak izlerini kovalarken

Dikenler serilmiş patikalarda,

Arkamda ve daima açığımı kollayan

Şu, aman vermeyen gölge kimdir, kimdendir?

Şöhret mi, yoksa servet mi eteğime asılan?

Duyulmazken iyilerin sesi,

Beni kahredense kaçamak bakışlardı,

Her ihanet bir ömür oldu bana…

Yine de ay yüzlüm, sevginin ötesi,

Sesini duymakla bulurdum huzuru:

“İnkılâp;

Yeni doğmuş bebek gibi,

Nurdan bir hayata başlamak demektir.

Yeni şahsiyet

Eskisinden,

Geçmişinden

Hiçbir iz bilmeyecektir…”

 

O gün, inanmışlığın kaçınılmaz yalnızlığında,

Bendim Üveys’in yol arkadaşı,

Ben de seni çöllerde mi arasam?

Zaten yalın yapıldak yola çıkan

Bendim, Veda Tepesi’nde çığlıklar atan,

Dağları delen de bendim…

Bir ışık vurdu yüzüme

Surlarda açılan tek gedikten,

Ben, seccadeyi eriten damla damla gözyaşında,

Dalga dalga dirilen adam…

Boş çevrilmeyen dergâha açılan

Tövbe kapısına yüz sürdüm ve;

Girer diye boşalttım tüm hücrelerimi

Ve öldürürken dirilten

Seher yelinin önünde öylece durdum.

“İnkılâp;

Her an,

Sonsuz ölüm,

Sonsuz dirim demektir.

İnkâr,

Hatâ

Ve günah

Teker teker, yokluğa gömülecektir.

İman,

Heyecan

Ve davanın,

Bayrağı yükselecektir

İnkılâp;

Köklü değişikliktir.

İnanç, düşünce, sevgi ve nefretin

Baştan ayağa, değişmesi demektir.

Kafanda bir mahkeme kurulur.

Değerler, birer birer yerlerini bulur.

Beynin mihveri mefhumlar,

Yıkanır, arınır ve durulur.

Akla, kalbe, harekete

Ve bütün şahsiyete

Hakk’ın prangası vurulur.

Adam, insan olur.

Şahsiyet yerini bulur.

İnsan yalnız,

ALLAH’a kul olur.”  

 

Haydi!..

 

You may also like

Yorum Bırakın

Hakkımızda

İlimle, hikmetle, akılla, tarihten ders alarak ve tüm insanlığı Uyanışa davet ediyoruz.
UYANIŞ, asırlardır darbelenen inleyen milletin derdine dil olmak için yola çıkan millet evlatlarının sesidir.

Hak ve Millet Davasının Sesi Uyanış Dergisi 2024

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00