H.Ali ÖZDEMİR
Uyanış adıyla neşriyatına karar verdiğimiz dijital gazetemizin yayın hayatına başlamış bulunmaktayız. Uyanış adıyla bir gazetenin çıkartılmasını mecburi hale getiren sosyal ve siyasi nedenler cesur ve kahraman bir yayıncılığın başlatılmasını zaruri hale getirmiştir.
İçinde bulunduğumuz millet hayatımızın düzeltilemez noktaya ulaşmış problemleri karşısında sessiz ve duyarsız kalmak bizim gibi düşünen millet evlatlarına yakışmaz. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak dijital dünyada yerimizi almak için çetin bir yola girmiş bulunmaktayız. Milletin ızdırabını yüreklerinde hisseden kahraman evlatlarımıza rehberlik etmek tarihi bir görevdir. İnsanca ve huzurlu bir yaşam için son derece hayati önemi olan bu şerefli uyandırma görevini yapmak zorundayız.
Türkiye siyasi hayatında Cumhuriyetin kurulup, çok partili siyasi hayata geçildikten sonra milletimizin başına gelen her türlü bela ve musibetleri yaşamakla karşı karşıya kalınmıştır. Her 10 yılda bir demokrasiyi yıkan darbelerle siyasi hayatımız 70 yıl boyunca kesintiye uğratılmıştır. Her darbenin sonunda sinsice bu milleti köleleştirmek isteyen ezeli düşman milletimizin hayat ideallerinden biraz daha uzaklaşmasını sağlamışlardır. BOP projeleri ile vatanın bölünmesine, milletimizin yok olmasına yönelik çalışmalar hız kazanmıştır. Ekonomik hayatımız yabancılaştırılmış, bütün üretim tesislerimiz cumhuriyetin kuruluş ilkelerine aykırı olarak yabancılara teslim edilmiştir. Millet hayatını ayakta tutan ahlakımız darbelenerek sokaklar yaşanılmaz hale gelmiştir. Milletimizin hayat idealleri soysuzca yıpratılmakta, uyuşturucu ve seks soysuzluğu yarınlarımızın emanetçisi gençliğimizi çürütüp bitirmektedir. Dün cephede düşmana karşı silah tutan ellerin iradesi sarsılarak yok edilmektedir. Sokaklardaki, sinema ve televizyonlardaki sosyal ve ahlaki yıkım karşısında millet evlatlarına sahip çıkacak birileri aranmaktadır.
Millet olarak içinde yüzdüğümüz buhranlarımız basit olmadığı gibi sebepsiz ve hedefsiz değildir. Milletin yok oluşa giden yıkımını durdurmak ve uyandırmak üzere, ne yaptığını bilen, şuurlu bir kadronun öncülüğüne ihtiyaç vardır. Bütün bir milletin uyandırılıp, teşkilatlandırılarak topyekûn siyasi mücadeleye katılması gerçekleşmez ise; milletimizi ve dinimizi bekleyen yok oluştan başka bir sonuç olmayacaktır. Beynelmilel güçler karşısında, milletimize hazırlanan yok oluş planlarını, ihanetleri anlatmak ve milleti teşkilatlı hale getirmek kolay bir iş değildir. İşte milletin içinde bulunduğu karanlık uykudan uyandırılması için, düşmandan yılmayan, hayatın mahrumiyetlerinden korkmayan, dünyanın zevklerine aldırış etmeyen, kişisel menfaatlerden üstün olan bir mücadelenin öncüleri olmak elbette kolay değildir. Milletin buhranlardan kurtuluş mücadelesinde teşkilatlayıcı, sağlam rehberlik edici, uyandırıcı olmak kolay değildir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen zor olanı seçen kahramanlar olmayı tercih edeceğiz. Bu tercih gücümüzün büyüklüğünden değil, milletimizin tarihi büyüklüğü ile yaşayabilmesi için zor olanı seçiyoruz. İşte bu zor fakat şerefli olan mücadelemizde en büyük yardımcımız Allah, dayandığımız güç tahkir edilen ve hor görülen büyük milletimizdir. Allah bu gayrete zeval vermesin!
