Ali Osman TÜRKMEN
Eğitimci-Araştırmacı
İki-üç yıldır seçimle yattık, seçimle kalktık! 14 ve 28 Mayıs seçimleri yalanlar, iftiralar, tutulmayan sözler ve milletin mal ve mülkü Türk’e ve Türk milletine düşman siyasi partilere peşkeş çekilerek, Milletinin hazinesi yağmalanarak sona erdi. Politikacılar bütün işleri sırt üstü yatırdı, seçimlerle uğraştı. Zarar da her zaman olduğu gibi vatandaşlara oldu!
Ne kadar zarar var biliyor musunuz? Bir anne okula giden çocuklarına veresiye kurşun kalem alıyor! Ülkeyi yönetenler ve ayarlanmış muhalefet hala yalan söylemeye devam ediyor! Yazıklar olsun iktidarına da, muhalefetine de!
Nihayet, adil, dürüst, demokratik, ahlaki olmayan; israfla, ağır hakaret ve yalanlarla, karşılıklı iftiralarla; insan haysiyeti, şerefi ve namusu ile bağdaşmayan, söz ve eylemlerle dolu, at yarışları kadar bile adil olmayan 14 Mayıs 2023 milletvekili seçimleri bitti. Seçimler üzerinden daha 4 ay geçmeden bu sefer de Mahalli Seçimler konuşulmaya başlandı. Aynı yalanlar, ayak oyunları yine konuşulmaya başlandı.
Millet ayrıştırıldı, alın teri çarçur edildi
Bu yıl milletvekili seçimi dolayısıyla partilere toplam 5 milyar lira hazine yardımı yapıldı. Mahkemelerin HDP’nin “terör örgütü ile organik bağının devam ettiği, Hazine kaynaklarının terör örgütüne aktarıldığı” denilerek hesaplarına tedbir konuldu. Anayasa Mahkemesi’nce tedbir kararı oy çokluğu ile kaldırılan HDP’ye ise 598,8 milyon lira hazine yardımı yapıldı.
Türk milletinin vergilerinden oluşan hazinesi 5 parti tarafından yağma edilmiş, bir 8-10 milyar daha harcayarak seçim masraflarını 15milyara çıkarmışlardır. Hesaplayın bakalım 15 milyar TL ile neler yapılır! Millet Partisi’nin “partilere yapılan hazine yardımlarının depremzedelere yapılmalıdır” teklifini duymazdan gelmişlerdir.
Politikacılar Türk milletini ayrıştırmış, kutuplaştırmış, toplum kesimlerini birbirine düşman hale getirmişler, sanki seçime değil de savaşa gidiyor gibi söylemlerine hala devam ediyorlar. Bu yanlıştır! Derhal terk edilmelidir!
Goethe Faust ve Mefistofeles
Johann Wolfgang von Goethe(1749-1832) Alman ozanı, tiyatro oyunları yazarıdır. Goethe, Faust adlı çok önemli şiirsel oyununu 18 yaşında yazmaya başlamış ve 83 yaşında bitirmiştir.
Eser, İnsan olan Faust’la şeytanın savaşını anlatmaktadır. Faust, hukuk, felsefe, tıp ve ilahiyatla ilgilenen, doktorasını yeni bitirmiş bir kişidir. Gençliğinde var olan huzur ve manevi rahatlığı artık kaybetmiştir. Çekingen mizaçlı, ama genelde iyi yürekli bir insandır.
Mefistofeles, Faust’u yoldan çıkarmak için her şeyi deneyen büyük şeytandır. Ona çeşitli biçimlere girerek görünür. Kadın, içki, büyü gibi yöntemlerle insanları tanrıdan uzaklaştıran biridir. Mefistofeles Faust’a önce akıl ve ilmi bıraktırır. Aldatarak, içki içirir, zina yaptırır adam öldürtür.
Faust artık yoldan sapmış, artık şeytandan ayrılamaz. Birlikte yolculuğa devam ederler. İşte bu, ülkemizde uygulanan şeytani politikanın ta kendisidir.
Goethe eserinde insanoğlunun hırslarını, bitmek tükenmek bilmeyen arzularını ve doyumsuzluğunu o kadar iyi ve derinlemesine işlemiştir ki eser yüzlerce dile çevrilmiş, sayısız defa sahnelenmiş ve devamında tüm dünyada büyük bir okur kitlesine ulaşmıştır.(Kaynak: https://www.turkedebiyati.org )
Politika; ikiyüzlü demektir. Kendi amacına, çıkarına ulaşmak için hiçbir dini, ilmi, insani, ahlaki, insani hak, adalet tanımayan, yaptığı her şeyi mubah gören şeytani bir anlayıştır. Politikacı da ikiyüzlü insan tipidir.
Dursun Fakih, Osman Bey oğlu Orhan Beye nasihatinde diyor ki; “Ey oğul, öyle insanlar göreceksin ki… Koyunu yemek için tilkiyle plan yapacaklar, kurtla birlikte öldürecekler, çobanla birlikte yiyecekler, sahibiyle birlikte yas tutacaklar ve hiçbir şey olmamış gibi davranacaklar.” (Mahir Önem Dost, 3 Ekim 2022, Bilecik Türbeleri, Dursun Fakih Türbesi)
Yalan söyleyen, verdiği sözde durmayan, milletin verdiği emanetlere sahip çıkmayan, emanetlere ihanet eden; işleri ehline vermeyen, haklı, haksız ayıt etmeyen; adil, dürüst ve samimi olmayan, kendi halkını aldatan kişilerin ortak özelliğidir! Bu tiplerin rehberi Makyavelli’dir! Makyavelizm, şeytani bir politika anlayışıdır.
Adalet, emanet, liyakat nerede!?
İnsanların doğuştan getirdikleri çok önemli hakları vardır. Bu hakları devlet yöneticileri titizlikle korumak zorundadır. Bu haklar: Can, mal, din, akıl ve nesillerin korunmasıdır. Şimdi Allah Rızası için başınızı ellerinize koyun ve düşünün, gözlemleyin, inceleyin, akıllı olarak düşünün bu hakların hangisinin sağlam tarafı kaldı? En büyük zararda dinimiz İslam’a verilmedi mi?
“Kötülük, ahlaksızlık, adaletsizlik ve her türlü yanlış DİN kullanılarak örtülüyor, görmezlikten geliniyor, hatta meşrulaştırılıyorsa, öncelikle DİN’i ahlaksızların tasallutundan kurtarmak gerekir… Özgür olmayan, özgürleştirmeyen DİN, kötülüğü ve köleliği meşrulaştırır!” “İslâm, hiçbir kimsenin, hiçbir mezhebin, cemaatin ya da tarikatın tekelinde değildir.” (Prof. Dr. Hasan Onat, Mezhepler Tarihi Uzmanı, Büyük Sivas Haber, 12 Temmuz 2021)
Ülkemizin dört bucağında kargaşa, kaos, haksızlık, adaletsizlik, hukuksuzluk, fakirlik, yoksulluk, gelir dağılımında eşitsizlik varsa; hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, iltimas, aldatma ve sahtekarlık giderek artıyorsa; her türlü ahlaksızlık, fuhuş, LGBT sapıklıkları yaygın ve kanunla korunuyorsa, o ülkede ADALET yoktur!
İş eline verilip EMANET korunmuyor, ilim adamları ve ilim yerini cehalete ve cahillere teslim etmiş, yönetenlerde EHLİYET ve LİYAKAT kaybolmuş, İTİŞARE rafa kaldırılmış, kamu hakları, toplumun çıkarları korunmuyor, yani MASLAHAT yerini devleti, halkı ve ülkenin soyulmasına bırakmıştır.
Ülkemizin asıl problemi, şu veya bu şahıs, şu parti, bu parti meselesi değildir. Karadan ve denizden devletimiz kuşatılmış, 17 milyon sığınmacıya ülkemiz işgal ettirilmiş, susuzluk ve kıtlık kapımıza dayanmış, Anadolu toprakları içimizdeki beyinsizler yüzünden parçalanmaya çalışılmaktadır. ‘Domuz Bağcılar’, PKK’nın siyasi temsilcileri gibi, Türk’ün adına, diline, bayrağına, bölünmez bütünlüğüne karşı savaş açmış bulunuyorlar!
Neden? Birkaç oy, bitmez tükenmez mevkii ve makam hırsı için! Siyaset, ilim ve ahlak birbiri ile kardeş olmalıdır. DAVA TÜRK MİLLETİNİN VARLIK VE BEKA DAVASIDIR! Herkes aklını başına toplasın!
