Ev 10. Sayı Yeni Bir Anayasa veya Neler oluyor?

Yeni Bir Anayasa veya Neler oluyor?

Tarafından Mustafa GÖKTEKİN

Bu ülkede yaşayan insanlar Türk Milletidir. Vatanımızın adı Türkiye’dir ve Türk ülkesidir. Alt kimlikler hangi isimle anılırsa anılsın zenginliğimizdir; ancak üst kimliğimiz dünya âlem bilir ki, bu milletin adı Türk Milletidir.

 

23 Yıllık iktidar

Ülkede gün geçmiyor ki aklımızı başımızdan alan bir şeyler olmasın. 23 yıldır ülkeyi idare eden İktidarın, ülkeyi ne hale getirdiğini görerek, yaşadığımız badireleri hatırlayarak irkiliyoruz. Ülkemizde 23 yılda o kadar kalkışma ve sözüm ona terör olayları meydana geldi ki hatırladıkça yüreğimiz yerinden oynuyor.

Tren kazalarından tutun da maden facialarına, altın madenlerinde meydana gelen heyelanlardan dolayı yaşadığımız acılar ve tehditlere! Sınırlarda ve kalabalıklar içinde meydana gelen patlamalara ve patlamalarda ölen, hayatını kaybeden yüzlerce insana kadar. 15 Temmuz kalkışmasına ve bir türlü bitmeyen sözüm ona “Fetö terör örgütü” tehdidine kadar.

“Fetö benzeri” ne demek?

Bu günlerde yine ayağında kelepçe ile yurt dışına kaçan bir itirafçı veya gizli tanık ile başlayan ve üç emniyet müdürünün görevden alınması neticesinde Adalet Bakanının ifadesi ile yeni bir “Fetö benzeri “–ne demekse adı yok mu?- kalkışma olarak halka anlatılan ve tehdit olarak görülen bir olayın yankıları!

Sahi neler oluyor? Emniyet teşkilatını veya bütün güvenlik güçlerimizi bunca tutuklamalara ve görevden almalara rağmen bu kadar senedir hâlâ temizleyemediniz mi? Yüz bini aşkın insanın kamudan atılmasına ve ceza evlerine konulan ve cezalandırılan bunca insana rağmen devlet sözüm ona bu terör örgütünden temizlenmedi mi? Yoksa Cumhur İttifakının başka bir hesabı mı var? Milleti bir şeylere zorlamak için yeni senaryolar mı üretiliyor?

28 Şubat Generalleri…

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın 28. Şubat suçlusu generallerin affını gerçekleştirdiği ile ilgili haberler bütün TV kanallarının konusu oldu. İnsan iktidar ve muhalefetin görüşmelerinin pazarlık konularından biri miydi diye düşünmeden edemiyor. Yaşı 80’i geçmiş insanların hürriyetinin pazarlık konusu olmasına ne gerek vardı? Onların serbest bırakılması doğal olamaz mıydı? Bu generallerin serbest bırakılmasının karşılığında muhalefet İktidar’a ne veya neye söz verdi?

Yumuşama Edebiyatı…

Sayın Erdoğan’ın ve Bahçeli’nin ifade ettiği şahıslarını ve partilerini tehdit olarak gördükleri oluşum gerçekten var mı, varsa kim veya kimler kontrol ediyor? Madem biliyorsunuz niye açıklamıyorsunuz? Halkın, muhalefetin bilmesinde ne gibi bir sakınca var? Ya da böyle bir oluşum yok da birilerini bir noktada, bir konuda hizaya getirmek için siz mi hazırladınız?  

15 Temmuz 2016 yılındaki kalkışmadan sonra malumdur ki, ülkemiz kabuk değiştirdi ve “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” gibi meri hukukla çatışan bir sisteme bizi mahkûm etti. Bunun neticesinde de ekonomimiz yerle yeksan olduğu gibi tek adamın idare ettiği bir sisteme mahkûm olduk.

Geçtiğimiz günlerde Erdoğan- Bahçeli ve Özel görüşmesinden sonra yumuşama olarak adlandırılan kendinden menkul bir görüşme trafiği yapıldı. Büyük ihtimalle yapılan bu görüşmelerin odağında; mevcut Anayasa’nın 177 maddeden ibaret olmasına rağmen 188 defa değiştirildiği ve bu günlerde yeniden yenisinin hayali kurulan ve yapılmak istenen Yeni Anayasa vardı. Elbette gönüllerine göre yeni bir Anayasa’yı çıkarmaları normal şartlarda mümkün görünmüyor. Ülkenin şartlarının değişmesi ve yeniden olağan üstü bir halin olması gerekmektedir. Yani şartlarının oluşması ve hem milletin hem de muhalefet partilerinin buna razı ve hazır olması gerekirdi. Bu sebeple Emniyet güçlerinden bir kaçının kurban edildiğini sandığımız olaylar gündeme gelmiştir diye düşünüyoruz.

Yeni bir Anayasa, ama…

Yeni bir anayasa yapmanın şartları mı hazırlanıyor? Elbette bunu zaman gösterecek. Herkesin bir hesabı var Allah’ın da bir hesabı var. Elbette milletinde bir hesabı olacaktır. Milletin ihtiyacı olan toplumun ortak paydasında birleştiği bir anayasa elbette gereklidir. Lakin kendi şartlarınızı anayasal güvence altına almak için yapılacak bir anayasa milletin ihtiyacı olan anayasa değildir. Ülkenin bütünlüğünü ve üniter yapısını korumayan, ana dilimiz Türkçe, milletinin bağımsızlığının sembolü al bayrağımızı korumayan bir anayasa milletin işine yaramaz. Yararsa bölücülerin, hainlerin ve millet düşmanlarının işine yarar.

Bu ülkede yaşayan insanlar Türk Milletidir. Vatanımızın adı Türkiye’dir ve Türk ülkesidir. Alt kimlikler hangi isimle anılırsa anılsın zenginliğimizdir; ancak üst kimliğimiz dünya âlem bilir ki, bu milletin adı Türk Milletidir. Bizim ülkemizin yönetim şekli Türkiye Cumhuriyetidir. Bu ülkede yaşayanlar Türkiyeli değil Türk Milletidir.

Yeniden yapılmak istenen Anayasa’nın iki veya üç siyasi partinin kafasında olanlarla değil, bütün bir milletin üzerinde ittifak ettiği bir anayasa olmalı ve ikide bir değiştirilerek yamalı bohçaya çevrilmemelidir. Üstelik yeni bir anayasa yapmak için bir kısım manevralara da hiç gerek yoktur. Birilerinin işine yarayacak anayasa değil; milletin ihtiyaçlarına cevap verecek bir anayasa ihtiyaçtır.

Şeffaflık…

Üstüne üstlük yapılacak işlerin bir kişinin üzerinden olayları karmaşık hale getirmenin bir anlamı yoktur. Mademki millete karşı yapılan bir kısım kirli planlar vardı. İçişleri Bakanlığı süresince mafyaların zirve yaptığı iddia edilen ve her gün ekranları işgal eden, atıp tutan eski İçişleri Bakanı; mafyalarla ilgili olarak bakanlığı süresinde ne yapmış? Bir taraftan bu kadar mafya ortaya çıkmış, bir taraftan da komplolar hazırlanırken nerede imiş? Kaldı ki bütün bunlar olurken istihbarat ne yapıyordu? Sayın Cumhurbaşkanına hiç mi bilgi verilmedi veya Sayın Cumhurbaşkanı neler oluyor diye neden sormadı?

Yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın bakanlığından sonra meydana gelen çalışmalar görünüşe göre devlete yapılan bir kısım karanlık olayların aydınlatılması ve mafyanın, suç örgütlerinin ortadan kaldırılmasıymış gibi görünüyor. Umarız doğrudur ve netice alıcı çalışmaların yapılmasına izin verilir. Lakin emniyette meydana geldiği söylenen olaylar umarız yapılmak istenen yeni bir temizliğe dönük değildir, sadece suçluların önlenmesine dönüktür.

Sonuç Olarak…

Sonuç olarak diyebiliriz ki, devlet; elmaları, armutları, her şeyi bir torbaya koyarak çözüm aramak yerine olayları tek tek ele alarak kendi mecrasında değerlendirmelidir. Her olayı kendi mecrasında değerlendirdiğinizde ne milletin kafası karışır ne de el altından bir şey yapıldığı gibi bir kanaat oluşur. Her şey milletin ve muhalefetin gözünün önünde şeffaf bir şekilde çözülür. Devletin ve milletin iyiliği için kimse gönlünde ve kafasının arkasında bir şey bırakmadan ortaya koymalı ve tartışılmalıdır. Böylece lehte ve aleyhte her şey bilinir ve tedbir alınır.

Yeni bir anayasa ülkemiz için gerekli midir? Elbette gereklidir, ama bunun için dolambaçlı yollara başvurmadan, senaryo üretmeden gerek iktidar ve gerekse muhalefet ve STK’lar ve aydınlar bunu tartışmalıdır. Her şeyden önce milletin önüne somut bir şey konulmalı ki üzerinde tartışılsın, kaşıyla gözüyle oynanıp, bir şeye benzesin ve halkın onayına sunulsun. Yoksa yasal olarak  bu meclisin anayasada değişiklik yapma şansı vardır, ama yeni bir anayasa yapması oldukça zordur. Ben yaptım oldu demekle olmaz, olamaz.

You may also like

Yorum Bırakın

Hakkımızda

İlimle, hikmetle, akılla, tarihten ders alarak ve tüm insanlığı Uyanışa davet ediyoruz.
UYANIŞ, asırlardır darbelenen inleyen milletin derdine dil olmak için yola çıkan millet evlatlarının sesidir.

Hak ve Millet Davasının Sesi Uyanış Dergisi 2024

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00